Bir süredir enflasyon ve resesyon ikileminin yaşandığı küresel ekonomilerde belirsizlikler sürerken, halihazırda devam eden Rusya-Ukrayna savaşının yanı sıra İsrail-Filistin çatışmasının da başlaması varlık fiyatları üzerinde etkili oluyor.
Enflasyonla mücadele kapsamında Fed’in attığı “şahin” adımlara karşın iş gücü piyasasındaki sıkı duruşun devam etmesi ve enflasyonun beklentilerin üzerinde gerçekleşmesi, bankanın gelecek dönem politikalarına ilişkin belirsizlikleri arttırırken, Fed yetkililerinden de geçen hafta karışık açıklamalar geldi.
Fed yetkilileri, hafta başında enflasyon verileri öncesinde “güvercin” sözle yönlendirmelerde bulundu.
Fed Başkan Yardımcısı Philip Jefferson, Federal Açık Piyasa Komitesinin (FOMC) gerekli olabilecek ek politika sıkılaştırmasının kapsamını değerlendirirken, “dikkatli bir şekilde ilerleyecek konumda” olduğunu dile getirdi.
Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic, faiz oranlarının daha fazla artırılmasına gerek olmadığını düşündüğünü ve para politikasının enflasyonu yüzde 2 hedefine geri getirecek kadar kısıtlayıcı olduğunu belirtti.
Ülkede Tüketici Fiyat Endeksi’nin (TÜFE), eylülde aylık bazda yüzde 0,4 ve yıllık bazda yüzde 3,7 artışla piyasa beklentilerini aşmasının ardından Fed yetkilileri “şahin” tonlu sözle yönlendirmelere geri döndü.
Boston Fed Başkanı Susan Collins, son enflasyon verilerinin fiyat istikrarının yeniden sağlanmasına yönelik “düzensiz” ilerlemeye işaret ettiğini belirtti.
Collins, Fed’in enflasyonu yüzde 2 hedefine geri döndürmek için faiz oranlarını tekrar artırmak zorunda kalabileceği yönündeki görüşünü yineleyerek, “Bu döngünün zirvesinde veya buna çok yakın olabileceğimize inanıyorum, ancak henüz daha fazla sıkılaşmayı masadan kaldırmayacağım.” ifadelerini kullandı.
Hafta içinde açıklanan Fed’in toplantı tutanakları, ekonomik görünüme ilişkin yüksek belirsizliğin bankayı temkinli olmaya ittiğini ortaya koydu.
Tüm Fed yetkililerinin “dikkatli şekilde ilerleyecek konumda bulundukları” konusunda aynı fikirde olduğu belirtilen tutanaklarda, yetkililerin enflasyonun sürdürülebilir şekilde hedefine doğru indiğinden emin olunana kadar para politikasının bir süre daha kısıtlayıcı kalması gerektiği konusunda hemfikir olduğu kaydedildi.
İsrail-Filistin çatışması tedirginlik yaratırken, Marakeş’teki Dünya Bankası-Uluslararası Para Fonu (IMF) Yıllık Toplantıları kapsamında yapılan açıklamalar da yatırımcıların odağında bulunmaya devam ediyor.
Hindistan’ın dönem başkanlığında 12-13 Ekim’de Fas’ın Marakeş kentinde düzenlenen G20 Maliye Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları Toplantısı’nın ardından yayımlanan sonuç bildirisinde, küresel ekonomik görünümün baskılananak dengesiz ve giderek farklılaşmaya devam ettiği belirtildi.
IMF Başkanı Kristalina Georgieva da hafta içinde yaptığı açıklamada, piyasaların faizlerin uzun süre yüksek kalacağı algısına düzenli şekilde uyum sağlamaya başladığını belirterek, “Ancak finansal koşulların keskin şekilde daha da sıkılaştırılması piyasaları, bankaları ve finansal kuruluşları vurabilir. Bu nedenle güçlü bir mali denetim şart.” dedi.
ALTININ ONS FIYATIDA 7 AYIN EN GÜÇLÜ HAFTALIK YÜKSELİŞİ
Analistler, Rusya-Ukrayna savaşının yanı sıra İsrail-Filistin çatışmasının da başlamasının ardından İsrail’in Suriye’ye saldırısında Şam ve Halep’teki uluslararası havalimanlarının eş zamanlı hizmet dışı kaldığına yönelik haber akışının çatışmaların daha da yayılabileceği endişelerinin emtia fiyatlarını etkilediğini ifade etti.
Orta Doğu’da yükselen tansiyonun ardından İsrail’in talebi üzerine ABD’li enerji şirketi Chevron’un Doğu Akdeniz’deki Tamar gaz sahasında üretimi durdurması nedeniyle Avrupa’da doğal gaz fiyatları son bir haftada yüzde 50’ye yakın artış gösterdi.
Bu yıl yaşanan arz sıkıntılarının ardından İran’ın piyasaya sağladığı petrolün, petrol fiyatlarını baskılamada etkili olduğunun altını çizen analistler, İsrail ile Filistin arasındaki gerilim dolayısıyla İran’a uygulanacak olası bir ambargonun petrol fiyatlarına etkisinden endişe edilmeye devam edildiğini bildirdi.
Brent petrolün varil fiyatı, yüzde 7,2 artışla haftayı 90 dolardan kapatırken, son 8 ayın en güçlü haftalık kapanışını gerçekleştirdi.
ABD’de açıklanan enflasyon verilerinin beklentilerin üzerinde gerçekleşmesine karşın jeopolitik risklerin artmasıyla yatırımcılar tarafından “güvenli liman” olarak bilinen altına olan talep de arttı.
Yüzde 5,5 artışla haftayı 1.932,9 dolardan tamamlayan altının ons fiyatı, son 7 ayın en güçlü haftalık yükselişini kaydetti.
Söz konusu gelişmelerin ardından ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi geçen hafta yaklaşık 17 baz puan azalışla yüzde 4,62 seviyesinden kapanırken, dolar endeksi haftalık bazda yüzde 0,5 yükselişle 106,6 seviyesinden haftayı tamamladı.
NEW YORK BORSASINDA KARIŞIK SEYİR İZLENDİ
ABD’de açıklanan verilere göre, iş gücü piyasasındaki sıkı duruşun sürmesi ve enflasyon verilerinin beklentilerin üzerinde gerçekleşmesinin ardından Fed’in para politikalarına ilişkin soru işaretlerinin artmasıyla New York borsası haftayı karışık bir seyirle tamamlarken, gelecek hafta için Fed’in “Bej Kitap” raporu ve Powell’ın konuşması yatırımcıların odağına yerleşti.
Analistler, ülkede Üretici Fiyat Endeksi’nin (ÜFE) eylülde aylık bazda yüzde 0,5 ve yıllık bazda yüzde 2,2 artışla beklentileri aşmasının ardından TÜFE’nin de tahminlerin üzerinde artış göstermesiyle Fed’in gelecek süreçte nasıl adım atacağına ilişkin belirsizliğin arttığını söyledi.
ABD’de Michigan Üniversitesince açıklanan tüketici güven endeksi verileri de enflasyon beklentilerinin arttığını gösterdi.
ABD’li tüketicilerin kısa vadeli enflasyon beklentileri, ekimde yüzde 3,2’den 3,8’e çıkarak mayıs ayından bu yana en yüksek seviyesini kaydetti. Söz konusu oran, Kovid-19 salgınından önceki iki yılda kaydedilen yüzde 2,3-3 aralığının da üzerinde gerçekleşti.
Ülkede tüketici güven endeksi ise ekimde aylık bazda 5,1 puan azalışla 63’e düşerek piyasa beklentilerinin altında gerçekleşti.
ABD Hazine Bakanı Janet Yellen ise Fas’ın Marakeş kentinde gerçekleştirilen Dünya Bankası-IMF yıllık toplantıları kapsamında düzenlediği basın toplantısında, ülke ekonomisinin iyi bir rotada olduğunu kaydederek, “ABD ekonomisi için temel senaryonun yumuşak iniş olduğunu düşünüyorum. Buna yönelik riskler tabii ki var ve küresel şoklar bu riskler arasında. Yumuşak inişin kesin olacağını söylemiyorum ama bunun en muhtemel rota olduğu yönündeki düşüncem devam ediyor.” dedi.
Ayrıca, ABD’nin büyük bankaları üçüncü çeyrek bilançolarını açıklamaya başladı.
Haftanın son işlem gününde açıklanan bilançolara göre, JPMorgan Chase’in net karı bu yılın üçüncü çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 35, Citigroup’un yüzde 2 ve Wells Fargo’nun yüzde 61 arttı.
Beklenenden iyi gelen finansal sonuçlar sonrası JPMorgan Chase’in hisseleri yüzde 2’ye ve Wells Fargo’nun hisseleri yüzde 3’e yakın değer kazandı. İşlem gününün ilk saatlerinde yükseliş kaydeden Citigroup’un hisseleri ise kapanışta yüzde 0,2 geriledi.
Ayrıca, ABD’li uçak üreticisi Boeing’in hisseleri, üretim hatasına ilişkin denetimlerin genişletildiğine dair haberlerin ardından yüzde 3’ün üzerinde düştü.
Söz konusu gelişmelerle geçen hafta, New York borsasında Nasdaq endeksi yüzde 0,18 azalırken, S&P 500 endeksi yüzde 0,44 ve Dow Jones endeksi yüzde 0,79 değer kazancıyla haftayı tamamladı.
16 Ekim ile başlayan haftanın veri takviminde, pazartesi günü New York Fed sanayi endeksi, salı günü perakende satışlar, sanayi üretimi ve kapasite kullanım oranı, çarşamba günü konut başlangıçları, inşaat izinleri ve Fed’in “Bej Kitap” raporu, perşembe günü Philadelphia Fed İmalat Endeksi, CB Öncü Göstergeler Endeksi, haftalık işsizlik maaşı başvuruları ve ikinci el konut satışları verileri takip edilecek.
AVRUPA BORSALARINDA DA KARIŞIK SEYİR ÖNE ÇIKTI
Devam eden Rusya-Ukrayna savaşının yanı sıra Orta Doğu’da yükselen tansiyonun ardından Avrupa borsalarında da geçen hafta karışık bir seyir öne çıkarken, gelecek hafta bölge genelinde açıklanacak enflasyon verileri yatırımcıların odağına yerleşti.
Analistler, enflasyon ve resesyon ikileminin en fazla hissedildiği bölgenin Avrupa olduğunu hatırlatarak, bölge ekonomisine dair artan endişeler ve doğal gaz tedariki konusunda yaşanan sıkıntılarla pay piyasalarında risk iştahının azaldığını söyledi.
Öte yandan, Dünya Bankası-IMF Yıllık Toplantıları kapsamında açıklamalarda bulunan İngiltere Merkez Bankası (BoE) Başkanı Andrew Bailey, para politikasının sıkı olduğunu ve sıkılaşmanın devam edeceğini ifade ederek, enflasyonda somut bir gerileme olmasına rağmen hedeflenen noktaya ulaşılması için yapılması gereken işler olduğunu söyledi.
Almanya Merkez Bankası (Bundesbank) Başkanı Joachim Nagel, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) faiz artırımlarının enflasyonla mücadelede etkili olduğunu ve Almanya’da enflasyonun düşüş eğiliminde bulunduğunu dile getirdi.
ECB ayrıca geçen ay yaptığı para politikası toplantısının tutanaklarını yayımlandı.
Tutanaklar, ECB Yönetim Konseyi üyelerinin, ekonomik büyüme endişelerinin arttığını ve büyük çoğunluğunun 25 baz puanlık faiz artışını desteklediğini ortaya koydu.
Öte yandan, ECB’nin ağustos ayına ilişkin Tüketici Beklentileri Anketi sonuçlarına göre, Avro Bölgesi’ndeki tüketicilerin 12 ay için ortalama enflasyon beklentisi ağustosta yüzde 3,4’ten 3,5’e, gelecek 3 yıl için enflasyon beklentisi de yüzde 2,4’ten 2,5’e yükseldi.
Ayrıca, geçen hafta yüzde 0,7 azalışla 1,0511 seviyesinden kapanan avro/dolar paritesi, Kasım 2022’den bu yana en düşük haftalık kapanışını gerçekleştirdi.
Söz konusu gelişmelerle geçen hafta Almanya’da DAX endeksi yüzde 0,28, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,80 azalırken, İtalya’da MIB 30 endeksi yüzde 1,53 ve İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 1,40 artış kaydetti.
Gelecek hafta pazartesi günü Avro Bölgesi’nde dış ticaret dengesi, salı günü İngiltere’de işsizlik oranı, Almanya ve Avro Bölgesi’nde ZEW endeksleri, çarşamba günü Avro Bölgesi ve İngiltere’de enflasyon verileri, cuma günü Almanya’da ÜFE verileri takip edilecek.
ASYA BORSALARINDA ÇIN HARIÇ POZITIF BIR SEYIR IZLENDI
Asya tarafında pozitif bir seyir hakim olurken, Çin Şanghay bileşik endeksi negatif ayrıştı. Gelecek hafta gözler bölge genelinde açıklanacak sanayi üretimi verilerine çevrildi.
Çin hükümetinin ekonomiyi destekleyici adımlarına karşın ülke ekonomisine ilişkin endişeler azalmıyor.
Hafta içerisinde açıklanan verilere göre, TÜFE aylık bazda değişmezken, yıllık bazda yüzde 2,5 azalarak beklentilerin altında kaldı. Ülkenin ihracatı ve ithalatı geçen ay yüzde 6,2 azalırken, dış ticaret dengesi eylülde 77,7 milyar dolar fazla verdi.
Analistler, Çin enflasyonundaki gelişmelerin ülkede ekonomik aktivitenin yavaşlamaya devam ettiği şeklinde yorumlanabileceğini belirterek, bu durumun küresel resesyon endişelerini beslemeyi sürdürdüğünü ifade etti.
Japonya tarafında ise geçen hafta açıklanan verilere göre, ÜFE eylülde aylık bazda yüzde 0,3 azalırken, yıllık bazda yüzde 2 artarak tahminlerin oldukça altında kaldı. Ülkede çekirdek makine siparişleri de aylık yüzde 0,5 gerileyerek beklentileri karşılayamadı.
Ayrıca, ülkede cari işlemler dengesi 2 trilyon 279 milyar yen fazla verdi.
Söz konusu gelişmelerle haftalık bazda Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 1,87, Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 1,95 ve Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 4,26 değer kazanırken, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,70 azalış kaydetti.
16 Ekim ile başlayan haftada, pazartesi günü Japonya’da sanayi üretimi, çarşamba günü Çin’de ekonomik büyüme, sanayi üretimi, işsizlik oranı ve perakende satışlar, perşembe günü Japonya’da dış ticaret açığı, cuma günü ise Japonya’da enflasyon verileri takip edilecek.
BAKAN ŞİMŞEK’TEN ‘IMF’LI ÖVGÜ ÜZERINE ÜÇ TAAHHÜT
Yurt içinde, geçen hafta düşüş eğiliminde hareket eden BIST 100 endeksi, haftayı yüzde 4,15 azalışla 8.113,30 puandan tamamlarken, gelecek hafta gözler Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Piyasa Katılımcıları Anketi’ne çevrildi.
Hafta içerisinde açıklamalarda bulunan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’ye bütün yatırımcılardan ve kesimlerden yoğun ilgi olduğunu belirterek, “Bu, son dönemde bir miktar fon akışına dönüştü. Önümüzdeki dönemde bunun yoğunlaşmasını bekliyoruz.” dedi.
Bakan Şimşek ayrıca Fas’ın Marakeş kentinde gerçekleştirilen Dünya Bankası-IMF Yıllık Toplantıları kapsamında Almanya Maliye Bakanı Christian Lindner ile bir araya geldi.
Ekonomist Timothy Ash de toplantılara ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Bakan Şimşek ile TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın IMF toplantılarının yıldızı olduklarını ve burada tutarlı bir reform ve düzenleme mesajı verdiklerini bildirdi.
Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) Başekonomisti Robin Brooks da toplantılar kapsamındaki bir oturumda bir araya geldiği Bakan Şimşek’e yönelik övgü içeren paylaşım yaptı.
Dolar/TL, haftayı bir önceki kapanışın yüzde 0,7 üzerinde 27,7990’dan tamamladı.
Analistler, BIST 100 endeksinde teknik açıdan 8.100 ve 8.000 seviyelerinin destek, 8.200 ve 8.300 puanın ise direnç olarak öne çıkabileceğini ifade etti.
Gelecek hafta yurt içi veri gündeminde, pazartesi günü konut satışları, bütçe dengesi ve özel sektörün yurt dışından sağladığı kredi borcu, salı günü kısa vadeli dış borç istatistikler, konut fiyat endeksi, çarşamba günü uluslararası yatırım pozisyonu perşembe günü uluslararası rezervler ve döviz likiditesi, haftalık para ve banka istatistikleri, cuma günü yurt dışı ÜFE, tarımsal girdi fiyat endeksi ve TCMB Piyasa Katılımcıları Anketi takip edilecek.