KERİM UĞUR
Kahramanmaraş merkezli ve 11 ilin etkilendiği 6 Şubat depremlerinin ardından İzmir’deki konteyner kente getirilen depremzedelere, 30 Eylül itibariyle konteynerleri boşaltmaları için tebligat gönderildi. Depremden etkilenen illerden gelen depremzedeler duruma isyan ederek yetkililerden yardım talep etti.
Kahramanmaraş depreminin ardından çeşitli zamanlarda İzmir’e getirilerek Bayraklı’daki AFAD Geçici Konaklama Merkezine yerleştirilen depremzedeler bugün ellerinde “Yazımızı kışa çevirdiniz”, “Sesimizi duyan yok mu?”, “Önce depremzede şimdi hayatzede olduk” yazılı dövizlerle merkez önünde toplandı.
Geçen hafta konteyner kentten çıkmaları için süre verilen depremzedeler sürenin dolmasının ardından yetkililere seslenerek çözüm bulunması istediler. Depremzedeler şu açıklamayı yaptı:
Adıyaman’dan İzmir’e gelen Semra Şaraldı: “Şu anda konteyner kentte bulunmaktayız. Ama bize çıkarılacaklarını söylediler. Birkaç gün önce, bir hafta önce biz inanın şok olduk. Nereye gideceğimizi bilemediğimiz için biz yine daha bir buçuk aydır geldik buraya. Biz madem çıkarılacaktık niye bize böyle bu seçenek sunuldu? Şu anda devlet büyüklerinden, sayın valimizden, sayın yetkililerden Lütfen rica ediyorum.”
“BİZİM TEK DİLEĞİMİZ BARINMAK”
Hatay’dan İzmir’e gelen Adnan Dünyagüzeli: “Çok mağduruz. Hiç gidecek bir yerimiz yok. Biz devletimizden yetkililerden sığınma talep ediyoruz. Barınma talep ediyoruz. Yani bize 12 aylık bir süre verildi. Fakat şu an 7-8 ayda bize çıkın kendi başınızın çaresine bakın diyorlar. Gelirimiz yok. Hepimiz burada mağdur durumdayız. Bu insanların gidecek bir yeri yok. Verecekleri 3 bin liralık kira yardımıyla burada ev tutulmaz. Bu şekilde yaşanılmaz yani. Bizim tek dileğimiz barınma istiyoruz.”
“KALDIĞIMIZ YER KONTEYNERLER, BİZ SARAYLARINI DA İŞGAL ETMİYORUZ KİMSENİN”
Malatya’dan İzmir’e ailesi ile birlikte gelen Orhan Balık: “15 Mart’ta buraya yerleştim. Böyle alelacele bizim dışarı atılacağımız söylenmemişti bize. Bu anlamda gerçekten sadece biz değil buradaki İzmirli kardeşlerimiz de mağdurdur. Hiç kimse buraya kök salmak için gelmedi. Yani biz burada ille kalalım, burada kalıcı olalım diye bir kaygımız yok ama sosyal olan devlet bize bakmakla yükümlüdür. Barınma problemimizi çözmek yükümlüdür. Fazla bir şey talep etmiyoruz. Kaldığımız yer konteynerler, biz saraylarını da işgal etmiyoruz kimsenin. Bu anlamda bize duyarsız kalmaları, bizi görmezden gelmeleri, biz sanki farklı ucube bir kitleymişiz gibi davranmaları hoş bir durum değil. Benim çocuğum var, benim eşim var. Benim işim yok şu anda. Ben keyfiyatla buraya yerleşmiş değilim. Burayı keyfiyatla işgal etmiş. Zoraki buraya konmuş değilim. Devlet depremden sonra bizi buraya aldık. Kaplarını açtı hayhay sağ olsunlar, var olsunlar. Ama şu anda yapmış oldukları bu güzelliğin üzerine bizi böyle kapı dışarı koymaları, evsiz barksız bırakmaları, işsiz güçsüz bırakmaları ne devlet onuruna ahlaksa yakışır ne de bizim milletin kültürüne yakışır. Bizler Suriyeli vatandaşlarımıza bile kapıyı açmış bir milletiz. Yani şu bu demeden, ayırt etmeden, mağdur olan kimse onun arkasında durmuşken bugün kendi asli vatandaşları olan bizler, depremzedeler yani bu durumda ise şu anda bu açıklamayı yapmak zorunda kalıyorsak bu gerçekten vahim ve acınası bir durumdur. Ben de isterim. Bugün memleketimde olayım. Ben de isterim işimin gücümün başında olayım. Benim işim gücüm yok. Memlekette iş güç yok. Mecburiyetten çıktım buraya geldim. Hani istediğimiz gerçekten fazla bir şey değil. Verdikleri burada konteynerdir. Hakikaten söylüyorum yani saray talep etmiyoruz kimseden.”
“NEREYE GİDECEĞİMİZİ BİLMEYEN İNSANLARIZ”
Engelli olan ve konteyner kentte oğluyla birlikte kalan depremzede Ayhan Çetik:
“Ben 2020 depremzedesiyim, engelliyim. Bizim tek isteğimiz ben bize dokunan herkese teşekkür. Bizim tek istediğimiz bize barınacak bir yer. Çünkü hiç gelirimiz yok. Hiç yok. Ben oğlum bipolar oğlumla ve köpeğimle yaşıyorum. Herkes beni tanıyor. Biz burada mağdur olanlarız. Evi olan gitsin, ayıklansın. Biz sadece hiç geliri olmayan, nereye gideceğimizi bilmeyen insanlarız”
İŞTE O BOŞALTMA TEBLİGATI
Öte yandan Bayraklı Geçici Konaklama Merkezi Yönetici Yardımcısı Şuayip Üner imzasıyla depremzedelere gönderilen tebligatta şu ifadeler yer aldı:
“Sayın Konteyner Sakini, 30 Ekim 2020 tarihinde gerçekleşen İzmir depreminden sonra kurulan Bayraklı Geçici Konaklama Merkezi 30.09.2023 tarihinde kapanacaktır. Bu nedenle konteynerinizi 30.09.2023 tarihi itibari ikinci bir yazışmaya mahal vermeden demirbaş eşyaları ile birlikte teslim ederek çıkış işlemlerinizi yaptırmanız gereklidir. Konteynerinizi size verilen süre içinde tahliye etmemeniz durumunda tahliye ile ilgili gerekli işlemler yönetim birimince gerçekleştirilecektir. İş bu belge tebligat olarak tarafınıza iletilmiştir.”