Lockheed SR-71 Blackbird, ABD Hava Kuvvetleri tarafından stratejik keşif görevleri için tasarlanmış yüksek hızlı ve yüksek irtifalı uçaktı.
Uçak, Mach 3.2 hızına ulaşabilir ve 25.929 metre irtifaya çıkabiliyordu. Ancak bu performans özellikleri aynı zamanda uçağın kontrol edilmesini oldukça zorlaştırmıştı.
Uçurmanın zor olmasının başlıca sebeplerinden biri, uçağın yüksek hız ve irtifada çok hassas olmasıdır.
Yüksek hızlarda uçmak, pilotların kontrolleri çok dikkatli bir şekilde yapmalarını gerektirir. Eski bir Blackbird pilotu olan Buz Carpenter, bu durumu şu sözlerle açıklıyor:
“Yüksek hızlarda uçarken uçak çok hassas hâle gelirdi ve kontrolleri dikkatle yönetmek gerekirdi. Ne kadar hızlı uçarsanız, uçak o kadar duyarlı hâle gelir ve daha fazla konsantrasyon ve özen gerektirirdi.”
Mach 3 hızında uçarken SR-71 Blackbird’ün dış yüzeyi ve kokpiti çok ısınıyordu.
Pilotlar, yüksek sıcaklıklardan korunmak için ısıya dayanıklı basınç giysileri ve kasklar giymek zorundaydılar. Giysiler ve kasklar, pilotların hareketlerini ve görüş alanlarını diğer uçaklara göre daha fazla kısıtlıyordu.
SR-71 Blackbird’ü uçurmak için özel seçim ve eğitim süreçlerinden geçmek gerekiyordu. Uçağı uçuracak pilotların fiziksel standartları, oldukça katıydı ve sadece birkaç pilot bu uçakta uçmak için seçilirdi.
Ayrıca her uçuş öncesi ve sonrası bakım ve hazırlık süreçleri oldukça karmaşıktı. Uçak, uçuş öncesi özel hazırlıklar gerektiriyordu ve günler sürebiliyordu.
SR-71 Blackbird, 1998 yılında ABD Hava Kuvvetleri tarafından emekliye ayrıldı.
Uçağın yerine uydu ve insansız hava araçları (İHA) kullanılmaya başlandı. Lockheed tarafından geliştirilen yeni bir insansız hava aracı (İHA) olan “SR-72”, 2025 yılında ilk uçuşunu yapması ve 2030 yılında hizmete girmesi planlanıyor.
İlginizi çekebilecek diğer içeriklerimiz: