Reuters: Erdoğan, Anayasa Mahkemesi’ni dizginlemenin yolunu arıyor

İngiltere merkezli Reuters haber ajansı, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay’ın serbest bırakılması yönündeki kararları nedeniyle ‘Anayasa Mahkemesi’nin etkisini azaltmanın yollarını aradığını’ yazdı.

‘MAHKEMENİN YETKİSİNDEN RAHATSIZLAR’

Üst düzey bir yetkili ve AK Parti’den iki kaynağa dayandırılan haberde, “Anayasa Mahkemesi’nin Atalay’ın serbest bırakılması yönünde verdiği karar, Yargıtay’ın kararı tanımayacağını söylemesi ve bunu yapan hakimler hakkında suç duyurusunda bulunmasıyla beraber yargı krizine yol açtı” denildi. Haberde, “Erdoğan ve müttefikleri, özellikle bireysel başvuruları yaygın bir şekilde kullanan mahkemenin sahip olduğu etkiden rahatsız” değerlendirmesine yer verildi.

Erdoğan’ın, Kasım 2023’te yaptığı açıklamaların da hatırladığı haberde şu ifadeler kullanıldı: “Erdoğan, kasım ayında yargı krizinde ‘hakem’ rolünü oynayacağını ve Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasındaki anlaşmazlığı çözmek için yasaların kullanılabileceğini kaydetti.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yargıtay’ın Anayasa Mahkemesi adımıyla ilgili, “Anayasa, ‘devlet başkanı’ sıfatıyla bize ‘devlet organlarının uyumlu çalışmasını temin’ görevi vermektedir. Biz bu tartışmada taraf değil hakem konumundayız” açıklamasında bulunmuştu.

‘AYRI BİR MAHKEME KURULMASI DEĞERLENDİRİLİYOR’

Mahkemenin aldığı kararlarla ‘benzersiz bir güç alanı’ oluşturduğunu söyleyen üst düzey yetkili, ‘hükümetin seçenekleri değerlendirdiğini’ belirtti. İsmi açıklanmayan yetkili, “Bunlar arasında bireysel başvuruları ayrı olarak ele alacak bir ‘Türkiye İnsan Hakları Mahkemesi’ kurulması da var” dedi. Anayasa Mahkemesi ve bireysel başvuru sisteminin ‘bir şekilde devam edeceğini’ söyleyen yetkili, “Ancak düzenlemeler gerekli” açıklamasında bulundu.

AK Partili vekillerden biri ise, Anayasa Mahkemesi’nin Yargıtay ile çakışmaması ve yetki alanını aşmaması için açıkça tanımlanmış bir yargı yetkisine sahip olması gerektiğini söyledi.

Ne olmuştu?

TİP Hatay Milletvekili Can Atalay, Gezi Davası’nda Osman Kavala ile birlikte yargılanan 8 sanıktan biriydi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 26 Nisan 2022 tarihinde Gezi Davasında Osman Kavala’yı “hükümeti devirmeye teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet, Can Atalay’ın arasında bulunduğu 7 sanığı ise darbeye teşebbüse yardım suçundan 18 yıl hapis cezasına çarptırmıştı.

Can Atalay, cezaevinde tutuklu bulunurken 14 Mayıs seçimlerinde TİP’ten Hatay milletvekili seçildi. AYM, Gezi Davası’nda tutuklanan Can Atalay’ın 14 Mayıs seçimlerinde Türkiye İşçi Partisi Hatay Milletvekili seçilmesine rağmen tahliye edilmemesiyle ilgili yapılan başvuruda 25 Ekim’de oy çokluğuyla “seçilme hakkı” ile “kişi hürriyeti ve güvenliği” haklarının ihlal edildiğine hükmetti.

Ancak Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Can Atalay için “hak ihlali” kararı vererek tahliyesinin gerektiğine hükmeden AYM kararını reddederken, hak ihlali kararı veren AYM üyelerinin yetkilerini aştığını belirtti. Yargıtay, AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunma kararı da aldı. Tahliye kararının uygulanmaması üzerine AYM’ye yapılan ikinci başvuruda 21 Aralık’ta ikinci kez, oy birliği ile hak ihlali kararı verildi. AYM’nin kısa kararı Gezi Davası’na bakan ve hükmü veren İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. Mahkeme ikinci hak ihlali kararını da uygulamadı.

(DIŞ HABERLER SERVİSİ)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir