Özlenen tablo bu mu olmalı?

AKP-MHP İktidarı ve Alevi Talepleri

AKP-MHP iktidarı, laiklik ilkesine uygun olarak din, devlet ve siyaset ilişkisini ele almadığı için Alevi taleplerini karşılamak konusunda yetersiz kalmaktadır. Bu durumun temel nedeni, AKP’nin siyasal İslamcılık üzerine kurulmuş olmasıdır. Bu sebeple, farklı dinlere ve inançlara eşit haklar tanıyan bir çözüm süreci oluşturması beklenemez.

AKP-MHP iktidarı, ülkemizde din, vicdan, inanç ve düşünce özgürlüğünün evrensel ilkeleriyle uyumlu bir şekilde yaşanmasına ve toplumsal yapılar üzerinden kurumsallaşmasına engel olmaktadır.

AİHM’in Aleviler lehine verdiği kararları tanımayan iktidar, laiklik ve hukukun evrensel ilkelerine aykırı davranmaktadır. Din ve vicdan özgürlüğü temelindeki hakları ihlal etmesi nedeniyle Aleviler arasında karşılık bulamamaktadır.

AKP’nin geçmişte gündeme getirdiği “Alevi Açılımı” adı altındaki girişimin başarısız olması, iktidarın tutumunun samimiyetsizliğini ortaya koymuştur. Üstenci bir yaklaşıma sahip olan iktidar, Alevi sorununa çözüm getirmekten uzaktır.

Devletin resmi ideolojisi olan Türk-İslam Sentezi’ni savunan AKP, çoğulculuk ilkesiyle tüm inançlara adil yaklaşım sergileyemez. Bu nedenle, diğer inançlara karşı duyarsız bir tutum içindedir.

Alevi hak ve taleplerini hukukun evrensel değerlerine ve laiklik ilkesine göre düzenlemesini beklemek, bu yapıdan saflık olur.

Bu siyasi iktidar, devletin laikleştirilmesine ve dinin bireylerin özel hayatlarına bırakılmasına destek vermemektedir. Vesayet altında tuttuğu devlet dini üzerinden toplumsal bölünmeye ve kutuplaşmaya hizmet etmektedir.

  • Alevilere yönelik Diyanet İşleri Başkanlığı’nın verdiği fetvalarda, cami ibadet yerleri olarak belirtilirken, Cemevleri irfan mektebi olarak nitelendirilmektedir.
  • Fetvalarda Kuran ve Sünnet’in temel kural olduğu ve Aleviliğin sadece folklorik bir unsur olarak görüldüğü belirtilmektedir.

Mezhepçi ve siyasal İslamcı bir partiden, farklı inançlara eşit davranış beklemek gerçekçi olmaz.

AKP hükümeti, din, devlet ve siyaset ilişkisini kurarken siyasal İslamcı bir bakış açısını benimsemektedir. Bu nedenle, Alevi toplumunun taleplerini karşılamak konusunda eksik kalmaktadır.

Alevi talepleri, Türkiye’nin demokratikleşmesi ve laikleşmesini içeren bir mücadeleyi ifade etmektedir. Ancak AKP, bu talepleri geniş kapsamlı bir operasyonla bastırmayı tercih etmektedir.

Son yıllarda kurulan Alevi ve Bektaşi Daire Başkanlığı aracılığıyla, Alevi toplumuna yönelik asimilasyon politikaları yürütülmektedir.

Cumhurbaşkanı’nın cemevi ziyaretleri ve cemevlerinin düzenlenmesi, Alevi toplumu üzerindeki baskı politikalarının bir parçasını oluşturmaktadır.

Alevi toplumunun özlemleri ve sorunları, AKP’nin belirlediği çerçevede değil, gerçekçi adımlarla çözülmelidir.

  1. Alevi dedelerine maaş bağlanması.
  2. Cemevlerinde görevli olanlara maaş verilmesi.
  3. Cemevlerine elektrik ve su giderlerinin karşılanması.
  4. Cemevlerine özel imar lejantılarının verilmesi.

Alevi toplumunun talepleri, bu adımlarla çözüme kavuşturulamaz.

Muhabetlerimle…

Related Posts

Çin gizli görevlerde kullanmak için yeni aracını tanıttı

Çin, gizli askeri operasyonlarında kullanmak için sivrisinek büyüklüğünde insansız hava aracı geliştirdi.

Ekrem İmamoğlu’nun babasına ait arazide arama

İBB’ye yönelik soruşturmalar kapsamından tutuklanan Ekrem İmamoğlu’nun babasına ait arazide arama yapıldı.

Dilan Polat’ın korumasına saldırıda yeni gelişme: 69 gözaltı

Dilan Polat’ın korumasına saldırıyı yapanın da aralarında olduğu 69 şüpheli gözaltına alındı.

Yaban mersini hasadı, don nedeniyle verim kaybıyla başladı

Edirne’de 4 yıldır yaban mersini üreticiliği yapan emekli ziraat yüksek mühendisi Enver Kırımlı (61), 7 Nisan’da meydana gelen don olayı nedeniyle yüzde 65 verim kaybı yaşadıklarını söyledi. Kırımlı, “Yaklaşık 14-15 yıldır Edirne’de bu türden bir doğa olayı yaşanmamıştı” dedi.

Dünyanın en pahalı evi Türk milyardere satıldı

2025 yılının ilk 5 ayında ilk kez, Türk vatandaşlarının yurt dışından satın aldığı gayrimenkullerin sayısı, yabancıların Türkiye’de satın aldığı konut sayısını geride bıraktı. Geçtiğimiz yıla yönelik hazırlanan raporda, dünyanın en pahalı dairesinin 130 milyon dolar karşılığında bir Türk milyarder tarafından satın alındığına yer verildi.

Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi’ndeki skandala karışanlar adliyede

Sağlık Bakanlığı’nın bıçak parası adı altında para toplayanlara yönelik soruşturması sonrası aralarında bir profesör, bir doçent, üç doktorun da olduğu 11 kişi gözaltına alınmıştı.