Güney Kore’de, “gizli kamera pornosu” salgını adı verilen olay, kadınların ve kız çocuklarının rızaları olmaksızın cinsel içerikli görüntülerinin yayılmasıyla ilgili büyük bir sorun olarak ortaya çıkıyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) tarafından yürütülen bir araştırma, bu durumun mağdurlar üzerinde “yıkıcı” etkilere neden olduğunu ve görüntülerin “kontrolsüz biçimde yayıldığı” uyarısında bulunuyor.
Güney Kore, genellikle erkeklerin kadınları rızaları olmadan gizlice kayda aldığı “gizli kamera pornosu” salgını ile mücadele ediyor. Bu tür kayıtlar,para karşılığında satılabiliyor. Ancak HRW’nin “Benim Hayatım Senin Pornon Değil: Güney Kore’de Dijital Cinsel Suçlar” başlıklı raporu, sahte ve manipüle edilmiş görüntülerin de problemi derinleştirdiğine dikkat çekiyor.
HRW tarafından hazırlanan rapora göre, dijital cinsel suçlar Güney Kore’de o kadar yaygın hale geldi ki, artık tüm kadınların ve kız çocuklarının hayat kalitesini etkiliyor. HRW kadın hakları geçici direktörü Heather Barr, Güney Kore’deki ceza hukuku yetkililerinin çoğunun erkek olduğun bu nedenle sorunu görmezden geldiklerini söyledi.
Raporda, bu tür suçlara maruz kalan kadın ve kız çocuklarının adalet sistemi önündeki engellerle mücadele etmek zorunda kaldığına vurgu yapılıyor. Araştırmacılar, polisin çoğu zaman şikayetleri kabul etmeyi reddettiğini, mağdurları suçlayarak, duyarsız davranarak ve uygunsuz sorgulamalara girişerek istismarcı bir tutum sergilediğini belirtiyor. 2008’de yüzde 4 olan yasadışı görüntü kaydı içeren cinsel suç soruşturmalarının oranı, 2017’de 11 kat artarak yüzde 20’ye yükseldi. Bu durum, Güney Kore’deki kadınlara ve kız çocuklarına yönelik yaygın zararlı davranışların ele alınması gerektiğini gösteriyor. Ataerkil değerlerin hüküm sürdüğü Güney Kore’de, son yıllarda kadınlar eşitlik ve cinsel saldırıya karşı mücadele amacıyla sokaklara çıkmıştır.