Mayalardan günümüze bir kıyım öyküsü: Kitap yakarak gerçekleşen katliamı

İspanyollar, Mayaları Hıristiyan yapmaya çalıştılar. İşler istediği gibi gitmeyince, Maya uygarlığına ait tüm yazılı eserleri yaktılar. Bu konuda Rahip Landa şöyle yazdı: “Burada çok fazla kitap bulduk ve içlerinde şeytanın ürünlerinden başka bir şey bulamadığımız için hepsini yaktık.”

Maya uygarlığından günümüze ancak üç kitap ulaşabildi. Çin, M.Ö. 770’den 221’e kadar 500 yıl boyunca bilgi açısından altın çağ yaşadı. Konfüçyizm ve Taoizm bu aydınlanma döneminde doğdu. Sonra, İmparator Qin bu gelişmeden korktu ve binlerce kitabı yaktırdı. Tarihçiler bu kültür katliamını, “İmparator Qin kendi tarihini yazdırmak için kitapları yaktırdı” diye yazdı. Ancak. Qin bununla yetinmedi; bin kadar bilim adamını kitaplarıyla birlikte diri diri gömerek yok etti. Kimi tarihçilere göre, ilk kitap kıyımı M.Ö. 333 yılında gerçekleşti. Adı büyük savaşçı, ama kültürsüz “Büyük” İskender, İran’ı işgalinde Persopolis kitaplığını yaktı. Persopolis’te 12 bin dana derisine altın harflerle yazılı 2 milyon dizelik bir kültür hazinesi vardı.

Romalıların kitapla ilişkisi aşk-nefret sarmalındaydı. Kartacalı Annibal’den sökerek aldıkları kütüphanesini, Alp dağlarında geçirdikleri soğuk gecelerde yakarak ısındılar. Ama. “Sezar’ın hakkını Sezar’a vermek” gerekirse, Romalılar; Atina ve İskenderiye’den getirdikleri kitapları Roma Kütüphanesi’ne taşıma inceliği gösterdi. Bunu da Vizigotlar gelip yaktı! İmparator Sezar büyük aşkı Mısırlı Kleopatra’ya Bergama Kütüphanesi’ndeki kitapları hediye etti. O da Bergama Kütüphanesi’nden gelen kitapları aylarca İskenderiye hamamlarında yaktırdı! Matematik bilgini Öklides, mekanik bilimci Arkhimedes, tıp bilimci Herofilos, gök bilimci Eratosthenes, Batlamyus gibi isimlerin çalıştığı, 900 bin el yazmasıyla Mısır’ın ünlü İskenderiye Kütüphanesi kurtuldu mu sanıyorsunuz?

Müslümanların İskenderiye’yi ele geçirmesinden sonra Halife Hz. Ömer’in, Komutan Amr İbn-ül As’ın; “Burada binlerce kitap var. Bunları yakayım mı yoksa bırakayım mı?” sorusuna şu yanıtı verdiği rivayet edilir: “Kitapları incele. Eğer yararsız şeylerse, yak. Yok, eğer yararlı şeylerse, yine yak. Çünkü halk, o kitapları okudukça, onlara uymaktan vazgeçmeyecek, eskiyi unutmayacak ve bize, yani yeniye-yeniliğe sürekli düşman olacaklar!”

Ne çok kütüphane kuruldu. Ne çok kütüphane yok edildi. Hindistan’daki Nalanda Üniversitesi 1193 yılına gelinceye kadar dünyanın en iyi okulu olarak kabul ediliyordu. Üniversiteye, Ege’den bile öğrenci geliyordu, çünkü bilinen en zengin kütüphaneye sahipti. Dokuz katlı üç binadan oluşan bu muhteşem kütüphane içinde bilimin her dalından binlerce kitap vardı. Fakat. Bu kitapların içinde Budizm’e övgüler düzen kitaplar olması sonunu getirdi. Bahtiyar Khilji’ye bağlı Müslüman ordusu Nalanda Üniversitesi’ni yağmaladı ve bütün kitapları yaktı. Efsaneye göre o kadar çok kitap vardı ki, kütüphanenin yanması tam üç ay sürdü!

Haberin devamı için videoyu izleyiniz…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir